Buradan oraya gidiş oradan buraya gelişten daha kolaydı nedense. Yükseklik farkından olsa gerek herhalde. Taa 2000 üstü metrelerden deniz seviyesine varmak nispeten daha kolayca oldu. O kadar bisikletimi götürmeyi istesem de adaya, bu isteğimi bir türlü gerçekleştiremedim. Halbuki onca zamandır da bisikletin içinde geldiği kutusunu saklamaktayım, olurda bir gün bir adaya giderim, olurda bisikletimi götürmek isterim diye. Ne adada bisiklete binebildim, ne de adanın çevresini koşarak ya da kanoyla kürek çekerek dolaşma hayalim gerçek oldu. Artık bu hayaller başka bir zamana kaldı. Karayipler’de 7000’i aşkın irili ufaklı ada varmış. Bir gün yine denk gelir adalar etrafında bulutları çalışmak isteyen ve bulutlardaki yağış oluşumunu anlayama çalışan birileri.
Bu aşağıdaki ilginç şekilli ada (her ne kadar konunun genelinden biraz uzak olsa da) KK adlı okur ve arkadaşa gidiyor. Gerçi her ne kadar adanın tapusu bende olmasa da, kendisinin adanın yer bilgisini bulması karşılığında bir sonraki sefere görüşmemizde bir şişe “Cruzan rum” garantilediğini bilmesini isterim. KK, ister desen tanıma kullanabilir, isterse resme ait bilgilerinden uçağın o anki yerini tespit etmeye çalışabilir, ya da olmadı eşe dosta sorabilir, tercih tamamen kendisinin.
Bugün ayın 28’i olmuş. 17 gün ne çabukta gelip geçmiş. Arda kalan günlerde gezip görüleni ve çalışılıp işleneni kısaca özetlemek için bir güzel sözsüz şarkıyla eşlik edilmiş bir resim şovu hazırladım. Şarkı yaklaşık 4 dakika 28 saniye sürüyor. Saniyeler güne tuttu, hadi öyleyse izlenen resim sayısı da adada geçen gün sayısı ile şarkının dakikasından türeyip 17x4 = 68 olsun. Tıklayıp keyifli seyirler dilerim (bu kapanışta çok fazla AA ile seyahat etmekten bir etkilenme olsa gerek :)